|
| KELİME |
AÇIKLAMA |
|
| Bire Bir Sonuçlar |
| держать |
[V] tutmak, desteklemek, bulundurmak, saklamak, bırakmak |
|
| |
| İlişkili Sonuçlar |
| держать на весу |
[V] asıl: asılı tutmak |
|
| воздержаться |
[V] imtina etmek, sakınmak, kendi: kendini tutmak, oruç tutmak |
|
| выдержать |
[V] dayanmak, sabretmek, kendi: kendini tutmak, dinlendirmek, yıllandırmak, yıllatmak, gelmek |
|
| держаться |
[V] tutmak, tutunmak, dayanmak: dayanıp durmak, hareket etmek, davranmak, dayanmak, direnmek, mukavemet etmek, sürmek, devam etmek, uymak |
|
| задержать |
[V] geciktirmek, alıkoymak, eğlendirmek, durdurmak, tutmak, el: ele geçirmek, eğlemek, mani olmak, tutuklamak |
|
| задержаться |
[V] duraklamak, alıkonulmak, eğlenmek, eğleşmek, kalmak, gecikmek |
|
| издержаться |
[V] masraf: masraftan çıkmak, para: paradan çıkmak |
|
| манера держать себя |
[N] davranış tarzı |
|
| держать наготове |
[V] hazır bulundurmak |
|
| недодержать |
[V] demlenmemek |
|
| одержать |
[V] üstün gelmek |
|
| держать пари |
[V] öç eşmek |
|
| поддержать |
[V] tutmak, yaslamak, desteklemek, sürdürmek, ayak: ayakta tutmak |
|
| подержать |
[V] tutmak, desteklemek, bulundurmak, saklamak, bırakmak |
|
| поиздержаться |
[V] masraf: masraftan çıkmak, para: paradan çıkmak |
|
| продержаться |
[V] dayanmak, tutunmak, ayak: ayakta durmak |
|
| содержать |
[V] geçindirmek, beslemek, yedirmek, bakmak, sahip: sahibi olmak, içermek |
|
| удержать |
[V] tutmak, zaptetmek, tutturmak, durdurmak, bırakmamak, alıkoymak |
|
| удержаться |
[V] tutunmak, kalmak, dayanmak, durmak, tutmak |
|
|
|
|